Harper Lee – Bülbülü Öldürmek Özeti

Okumayı, yazmayı ve paylaşmayı sosyal bir proje haline getirmek ve bunu beraber yapabilmek adına sitemizin açmış olduğu Konuk Yazar Kategorisi’nde bugün yazarlarımızdan Merdiye Sıla’nın okuyup sizlerle paylaşmak istediği Harper Lee’den Bülbülü Öldürmek kitabı ile karşınızdayız. Keyifli okumalar.
Harper Lee – Bülbülü Öldürmek Özeti. Bugün bölümde ilk senemde okuduğum ve beni çok etkileyen bir kitaptan söz etmek istiyorum. Belki kitabını, belki filmin gördüğünüz, mutlaka deneyimlemeniz gereken bir eser. Hiç değilse Robert Mulligan tarafından yönetilen, 65 yapımı filmi izlemelisiniz. Eserin adını duyduysanız konu da mutlaka duymuş olacağınız gibi ırkçılık. Zaten Amerika’da yüzyıllardır çözülmeyen en büyük konu da budur ve yanı sıra genelde onlarla bağdaştırılan tecavüz, nefret ve cinsiyetçilik de vardır. Pulitzer Edebiyat Ödülü almış bir kitaptır ve temaları sayesinde Amerika’da çok okunmuştur.
Aynı zamanda yasaklanmıştır da çünkü pek çok defa şikayet edilmiştir. Ve son nokta da “nigger” (siyahiler için çok onur kırıcı ve kullanılmaması bir ifadedir hatta bahsederken de n-kelimesi diye bahsedilir) kelimesinin kullanılmasından ötürü gerçekleşti. Bir süre de ebeveyn izniyle okunur oldu, daha sonraları restorasyona gidilmesi için taleplerde bulunulmuş. Fakat bu konuda herhangi bir girişim gerçekleşmedi ve yasağı kalktı. Kitabın yazarı Harper Lee, böyle bir klasik eseri yazmış ve ödül kazanmış önemli bir Amerikalı kadın yazardır. Kendisi toplumsal cinsiyet eşitliği ve ırkçılık konularında önemli görüşlere sahip olmuştur. Bu tarz sığ görüşlerin en çok olduğu yer olan Güney’de yaşıyor olması ve babasının da kendisinin de hukuk okumuş olmaları bu görüşlerini geliştirmiş olmalıdır. Kendisi ayrıca bu kitabıyla da Gotik kurgu unsurlarını alıp bunları karanlığa ve modern sosyal eleştiriye yönlendiren “Güney Gotik”i akımının yazarlarındandır.
Bülbülü Öldürmek Konusu
İç savaş sonrası Atticon adında Güney Amerika’ya göç etmiş bir adam iki küçük çocuğu ile yaşarken karısı ölür. Oğlu Jem 13, Scoud ise 9 yaşındadır ve hikaye onun tarafından anlatılır. Bu nedenle çocukça bir bakış açısı vardır ki bunun gibi ya da çizgili pijamalı çocuk gibi çocuk ağzından safça yazılan, bizim anlamlarını anladığımız yazım tarzını çok beğeniyorum. Yazarın görüşleri ise babasının ağzından duyulur. Babası bir gün büyük kardeşine “arka bahçedeki tenekeleri vurmanızı yeğlerim, ama kuşların peşine de düşeceğinizi biliyorum. İstediğiniz kadar karga vurun ama unutmayın ki bülbülü öldürmek günahtır. Bülbüller yalnızca müzik üretirler. Bizi eğlendirmek için bahçeleri yağmalamazlar, yalnızca şarkı söylerler hem de yüreklerini paralayana dek.”
İlk bölümde uzunca betimleme yapar ve Radley adında komşularını tanıtır, eskiden Boo adında bir çocuk evlerinden kaybolmuştur ve artık evden çıkmayan gotik bir havada yaşarlar. Avukat babalarının siyahi bir adamın davasına bakmasına çevreden çok tepki gösterilir. Babası Jem’e okumayı okuldan önce öğrettiği için orda da dışlanır, bir gün yaşlı bir kadına kitap okumaya başlar. Kadın öldüğünde babası çocuğa bu durumu acılarının dindiği şeklinde açıklar. Çocuklar babalarının davasına baktığı ve tecavüzle suçlanan zenciyle tanışırlar, diğer zencilerle de tanışırlar. Adamın mahkemesine giderler ama tüm delillere rağmen suçlu bulunan adam, o dönemde suçlu her siyahiye olduğu gibi idam edilir. Bir akşam çocuklara saldırı olur ve saldıran kişi daha ölü bulunur.
Kitaptan Alıntılar
“Öğreneceğin şeylerin çoğunu kitaplardan öğrenemeyeceksin.”
“İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma bülbülü öldürmek günahtır… Bülbüller bizi eğlendirmek için şarkı söylemek dışında bir şey yapmaz. İnsanların bahçelerindeki bitkileri yemezler, mısır ambarlarına yuvalanmazlar, tek yaptıkları iş bize içlerini dökmektir. İşte bu yüzden bülbülleri öldürmek günahtır.”
“Tutuklanmaktan mı korktun, yaptığın şeyi kabullenmek zorunda kalmaktan mı?”
Bülbülü Öldürmek Arka Kapak
“1960 yılında yayınlandığından bu yana bütün edebiyat severlerin gönlünde özel bir yer edinen, Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerika’nın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın, Scout Finch’in gözünden anlatıyor.”
“Harper Lee, kullandığı yalın ama çarpıcı dil aracılığıyla adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi hala güncel temaları, Scout’ın büyümüş öyküsüyle birlikte dokuyarak, iyilik ve kötülük hem bireysel hem de toplumsal düzeyde mercek altına alıyor. Bir “zenci”nin haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; önyargılar, riyâkarlık, sınıf ve ırk Çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası ilişkide adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikayeye dönüşüyor. Etkileyici gerçekliğiyle ürperten “insani” vurgusuyla sarıp sarmalayan çağdaş dünya edebiyatının en önemli ve özgün örneklerinden biri olan bu klasik roman, Ülker İnce Çevirisiyle tekrar Türkçede.”
“İstediğin kadar saksağan vur vurabilirsen, ama unutma Bülbülü öldürmek günahtır”
Bülbülü Öldürmek Özeti.